23 Haziran 2022 Perşembe

ÖZGÜR DÜŞÜNCELER - VII - Türbesi Dikilecek İnsan!

ÖZGÜR DÜŞÜNCELER

VII.

Türbesi Dikilecek İnsan!


Geçenlerde bir semtten geçiyordum, yol kenarında bir türbe gözüme ilişti, Anadolu’nun herhangi bir köşesinde rastlayabileceğiniz türden bilmem ne baba ya da hazretin birine ait bir türbe.

Birden aklıma bir şey gelip takıldı. Bu mezarda yatan kişi dünyada iken acaba ne yapmış da öldükten sonra üzerine türbe yapmışlar, bir nevi kutsiyet izafe etmişler. Aslında bilmez değilim, tasavvuf tarihinde veli, şeyh, kutb, gavs ismiyle anılan bu kişiler (efendi hazretleri), halk arasında keramet denilen genellikle olağan (doğa) üstü şeyler yapmakla meşhurdurlar. Kerameti kendinden menkul olanlar bir yana, müridlerini ve artık o anda orada kim varsa onları hayrete düşüren ve tasavvuf kitaplarında bolca örneklerini okuyabileceğiniz şeyler bunlar. Su ya da ateş üzerinde yürümeden tutun da bolluk bereket yağdırmaya, havada uçup mekan değiştirmeden tutun da tahta kılıçla savaşmaya kadar, akla hayale gelmeyecek ya da sığmayacak her şey. Bir nevi peygamberlere lütfedilen mucizeler misali bunlara da keramet gösterme bahşedilmiştir(!). Yahu iyi hoş da bu zatlar dünyada iken müridlerinin ya da bunlara inanan insanların ağzını açık bırakma, şaşkınlığa uğratma dışında insanın ve insanlığın hayrına ne yapmış, neler ortaya koymuşlardır Allah aşkına. Bilim, teknoloji, sanat edebiyat, felsefe adına hangi emek ve çaba gerektiren bir ürün veya katkı sunmuşlar; sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel hangi tez, yenilik, başarı öyküsü ortaya koymuşlardır. Yok. Elde var koca bir hiç. İlim dedikleri (ki çoğu tevatür, menkıbe, aslı astarı olmayan) şeyin bile kesbi (çalışıp çabalayarak) değil vehbi (çalışıp çabalamadan Allah’tan iltimas, bahşiş) olduğuna inanan, postu serip post’ta oturan bu taifeden, bir ömür çalışıp didinerek, gecesini gündüzüne katarak iyi, güzel, faydalı bir şeyler ortaya koymasını (Allah ‘insan için yalnızca mesaisi, emeği vardır  – ve en leyse lil insani illa me sea derken), mesai yapıp emek vermesini beklemek, öküz altında buzağı aramak kadar beyhudedir, nafiledir. Bir de bunların bazılarına bağlıları “kuddise sirruhu – Allah sırrını (ruhunu) kutsasın” diye ne idüğü belirsiz payeler atfetmezler mi, insanın nutku tutuluyor.

İnancıma, kanaatime göre kurgan, kümbet, türbe, yatır, anıtmezar(kabir) gibi bir ölünün üstüne yapılan, yaşayanların o kişiden bir şeyler beklemesini, ruhaniyetinden yardım istemesini, dilek ve duada bulunmasını, tazim, saygı, anma için bir çeşit ritüel (ibadet-vari) hal ve hareketlerde bulunması Kur’an’ın, Tevhid’in özüne, esprisine aykırıdır ve şiddetle kaçınmak, uzak durmak gerekir. Son Elçi’nin gayet yerinde uyarısı ile “en iyi mezar, yerle bir (seviyede) olan mezardır”, belki en fazla bir mezar ve taşı yeterlidir o kadar. Ötesi sınırları zorlamadır, başka inanışlara kapı aralamaktır, şirke yaklaşmaktır, -maazallah- düşmektir.

Başa dönecek olursam, şayet ille de ölen birinin üzerine türbe yapılacaksa (ki elbette ben bunu da savunmuyorum zinhar) dünya hayatında tarih boyunca yeryüzüne, insana, insanlığa hatta tüm canlı ve cansız varlıklara geçici ya da kalıcı eserler, ürünler, buluşlar, fikirler, iyilikler, güzellikler, hayırlar bırakmış insanlar bu hakka, payeye, iltifata; kendileri ve müritleri dışında kimseye bir şey katmamış, kazandırmamış bu zatlardan daha layık, daha hak sahibidirler.

Sözümü yine Allah’ın Son Rasulü’nün bir sözü ile bağlıyayım. “Kişi öldüğü zaman amel (sevap ve günah) defteri kapanır. Üç şey devam eder. Hayırlı evlat (ya da bir insan) yetiştirmiş, yetişmesinde emek ve katkısı olmak, insanların faydalanacağı ilim (bilim) ve insan dahil bütün mahlukatın faydalanacağı eser/ler bırakmış olmak”.

Daha anlamlısı, güzeli ve ötesi var mı?



9 yorum:

  1. Hocam ben bunları sigaraya benzetiyorum, sigaranın kimseye bir faydası yok, bilakis ciddi zararları var ama insanların büyük çoğunluğu sigara bağımlısı. Dünyada sigaraya ciddi bir yatırım var. Çok ilginçtir tüm zararlarına rağmen bir ihtiyaç olarak kabul ediliyor. Bu bahsettiğiniz kişi ve olşumları da aynı şekilde, üzerinde çok büyük paralar dönüyor ve bir ihtiyaç kabul ediliyor. Ne işem yaradıkları meçhul, belki sigara kadar efkar dağıtıyorlardır...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sigara benzetmesi ilginç ve yerinde, katkı için teşekkürler

      Sil
  2. Selam Arif hocam,

    Bu yazida başta sorduğunuz soru vesilesiyle, son hadisi yeniden düşündüm. Bu adam ne yapmış? İnsanlığın hayrına ne bırakmış?
    Evet amel defteri kapanacak. Ancak saydığınız üç şey genelde ‘defterin kapanmasına istisna’ olarak gösteriliyor. Yani bu üç şeyden biri veya üçü defterin açık kalmasına sebep oluyor, deniliyor.

    Kendi tebasına hiçbir faydası olmayan, hep uzaklarda ve kafdağının ardında olup biten hikayeler üretmekten başka hayırlı hiçbir işe imza atmamış bu insanlar sadece uyutmak ve dini kendilerine has kılmak ile meşgul oluyorlar.

    Ne yazık o insanlara ki Allah’ın verdiği nimetlerden/hidayet rehberinden/lütuflarından yüz çevirip kendilerine fayda sağlamayan kişilere bel bağlıyor!

    Ve kesinlikle çok doğru bir ifade: yaptığınız iş ve geride bıraktığınız eser sizi hatırlanmaya değer kılacak!!

    Teşekkürler!

    Saygılarımla

    YanıtlaSil
  3. Çocukluğumda köyden kasabaya gidip geldiğimiz yol üzerinde bir türbe vardı (Sofu baba türbesi deniyordu galiba) önünden geçerken çoluk çocuk, büyük dua eder, okuyup üflerlerdi.
    Uzun yıllar sonra o köye giderken yolda değişiklik olduğunu ve türbenin de olmadığını farkettim.
    Merak edip sorduğumda, yol çalışması sırasında taşımak için açıldığında içinden, kurşunlanmış iki kafatası çıkmış. Sadece kafatası! Diğer kemikler de yok!
    Zeki Anadolu insanı öldürdüğü kişileri türbeye koyup hiç ceza almadan ömrünü yaşamış oldu! O zaman vurulan kişilerin kimlikleri hala bilinmiyordu!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ilginç bir bilgi ve tespit, bilmiyordum öğrenmiş oldum, katkı için teşekkürler

      Sil
  4. Bizim gibi duygusal toplumlarda bir kişiyi yücelterek ondan menfaat devşirmek alışkanlığı var. Ayrıca topluma hizmet etmek daha zor olduğu için bir kişinin etrafında dolanmak insanların da kolayına gelmekte. Yazı için enize sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Bizim gibi duygusal toplumlarda bir kişiyi yücelterek ondan menfaat devşirmek alışkanlığı var. Ayrıca topluma hizmet etmek daha zor olduğu için bir kişinin etrafında dolanmak insanların da kolayına gelmekte. Yazı için enize sağlık.

    Yanıtla

    YanıtlaSil