Tefekkür Edip Söyleyeni Genellikle Dokuz Köyden Kovarlar, "Onuncu Köy"de Yeriniz Her Daim Hazırdır (E-posta: arifkaya65@gmail.com)
24 Kasım 2022 Perşembe
TAMBUR & KANUN / MİNİ KONSER
15 Kasım 2022 Salı
GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ UZMANLIK DALINDA DERNEKLER, KONGRELER & ANILAR, GÖRÜŞLER
Ülkemizde tıp alanında her uzmanlık dalının en az bir derneği olup bazı uzmanlık dallarında birden fazla dernek mevcuttur. Mesela göğüs cerrahisi uzmanlık dalında bir dernek varken (1), göğüs hastalıkları uzmanlık dalında beş adet dernek mevcuttur. (2-6) Bu sayıya o uzmanlık dallarının yan dalları ve bir uğraş alanı ile ilgili olan dernekler dahil değildir. (7-11)
Peki neden göğüs cerrahisi uzmanlık dalının tek bir derneği varken ve ancak iki senede bir kongre yapabiliyorken, göğüs hastalıkları uzmanlık dalının beş adet derneği mevcut olup her biri bırakın her yıl kongre yapmayı okul, kurs, sempozyum hatta mevsimine göre tatil yöreleri dahil değişik illerde solunum günleri, buluşmaları adı altında çok sayıda toplantı yapabilmektedir?
Bu soruya cevap vermeden önce,
11 Kasım 2022 Cuma
BİR HABER & BİR ANI -3-
Bir
Haber & Bir Anı
-3-
Haber
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan(RTE)'ın eski doktoru ve 22'nci
Dönem AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Erdoğan'ın CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretiyle ilgili sözlerine yanıt verdi. Erdoğan'ın
"Biz bir defa ilk seçimi yaptığımızda ve bu seçimden de açık ara büyük bir
başarıyla birinci parti olarak çıktıktan sonra gitmiştik" sözlerinin
gerçeği yansıtmadığını ifade eden Çömez, "Erdoğan nasıl oldu da toplumun
gözüne baka baka ‘ben seçildikten sonra gittim’ dedi. Biz gittik, ben
yanındaydım. Parti kurulmadan gittik. Parti kurulduktan sonra da gittik.
Seçimden sonra da gittiler ben orada yoktum" dedi…”
(https://www.gazeteduvar.com.tr/turhan-comez-erdogan-parti-kurulmadan-once-de-abdye-gitti-ben-yanindaydim-haber-1584369 , 11.10.2022)
Anı
Sene 2003, aylardan haziran, Ege denizinden tatlı bir meltem
esmekte idi.
Çeşme'de dindar muhafazakâr bir tatil köyünde, doçentlik
sınavlarının yorgunluğunu atalım ve akademik titre ulaşmayı ailecek kutlayalım
dedik.
Havuz başında Avusturya Viyana'da pastane işleten ve Avrupa
Milli Görüş Teşkilatı'na mensup bir gurbetçi ile sohbet ediyorduk.
Sohbet esnasında konu açıldığında bir ara dedi ki; "RTE,
siyasi yasaklı iken ABD ziyareti sonrası (mayıs 2000) dönüşte Viyana'ya
uğradığında bizim evde toplanmıştık. O zaman demişti ki; "Amerikalılar
benden bir parti kurmamı istiyorlar. Ben de onlara dedim ki; "Ama ben
siyasi yasaklıyım. Nasıl olacak bu iş?". Onlar da dediler ki; "Sen
kur, gerisini merak etme".
Sonrasına herkes şahit oldu zaten. AKP 2001'de kuruldu, 2002'de
ilk genel seçimlerde tek başına iktidara geldi. Baykal devreye girdi, yasak
kaldırıldı, sadece Siirt seçimleri bir bahane ile iptal edilip RTE milletvekili
adayı oldu, kazandı, partinin başına geçti, başbakan koltuğunu devraldı. Ve
bütün bu olmaz sanılan, baş döndüren ve inanılmaz gelişmeler, hatırlanırsa
kamuoyuna Siirt'te belediye başkanı iken okuduğu bir şiir nedeniyle siyasi
yasak konmasına nazire olarak "Yiğit düştüğü yerden kalkar" diye
sunuldu.
3 Kasım 2022 Perşembe
ANADOLU İRFAN’I - Hz. Ömer
HZ. ÖMER
Bu toplumda bugüne değin bize vaazlarda, hutbelerde, kürsülerde, nutuklarda aktarılan rivayetlerdeki Hz. Ömer'in “devlet işi bitince söndürdüğü mumu” bugün artık devamlı yanıyor; işi bitince fırsat buldukça “halk ne alemde diye gezdiği” sokaklarda artık son model mersedes ve korumalarla konvoy halinde geziliyor, yoksul ve müstaz’af semtlere, evlere uğranılmıyor; Dicle’nin kıyısındaki kuzuları kurtlar çoktan kaptı bile, değil ‘adl-i ilahi’nin sorması, o kurtlarla işbirliği yapılıyor, hatta kurt kanunu yürürlükte; kilisede kılması istenilen fakat 'namaz kılarsam benden sonra burasını camiye çevirirler' yerine katedral ve kiliseler camiye dönüştürülüveriliyor; Kudüs yolunda Ömer'in devesine artık kimse münavebeli binmiyor, binemiyor zira Ömer’i zikreden kişiler deveden hiç inmiyor; bedeli verilmesine rağmen rızası dışında arsasına cami yapıldığı için kendisine başvuran kadının şikayeti üzerine “camiyi yıkın ama adaleti yıkmayın” yerine tam tersi camiyi yıkmayın, yakmayın denilip adaleti yıkmakta bir beis görülmeyebiliyor; suikast sonrası ölüm döşeğinde “yerine oğlun halife olsun” diyenlere “bir evden bir kurban yeter” sözü kısa sürede unutuldu, oğullar babalarının tahtına oturuverdi, hatta akrabalar bile devletin makam-mevkilerine yerleşiverdiler. Ah Hz. Ömer(ra) ah, sen dillerde bir hikâyesin, menkıbesin, masalsın artık. Belki de “biz büyüdük ve kirlendi dünya” ya da bunlara inanacak çağı geçtik, ‘maymunun gözü açıldı’, karnımız tok artık.