OMO
WALE*
Sözün burasında, ABD terörü konusunda “hariçten gazel okuma”yı bırakıp
“dahil”de bu karabasan’ı yaşamış karaderili, ak(cesur)yürekli bir kardeşimize
sözü bırakmak istiyorum. Aslında onun hikayesi, hepimizin yani bütün dünya
mazlumlarının, mağdurlarının, mahrumlarının, mustazaflarının hikayesi.
“Hayır,
ben amerikalı değilim. Amerikanizmin
kurbanı milyonlarca insandan biriyim. Burada bir amerikalı olarak değil,
amerikan sisteminin bir kurbanı olarak sesleniyorum size. Ve amerikayı bir
kurbanın gözüyle görüyorum. Gördüğüm de bir Amerikan pembe düşü değil,
bir karabasan... Bütün dünya,
amerikanın ellerinin ne kadar kanlı olduğunu bilsin. Bilsinler burada
uyguladığı vahşeti.” [6]
“Beyaz adam sizi Kore’ye
gönderdi, kanınız aktı. Sizi Almanya’ya gönderdi. Güney Pasifiğe gönderdi
Japonlarla savaşmak için. (Antiparantez
ondan ince bir nükte; -Burada bütün kızılderilileri öldüren beyazderililer
için savaşan bir siyahderili tarafından öldürülmüş bir sarıderili yatmaktadır.)
Kanınızı akıttınız beyaz adam için. Fakat beyaz adam tarafından gözlerinizin önünde kiliseleriniz bombalanır,
küçük kızlarınız öldürülürken akıtılacak kanınız yoktu. Beyaz adam kan dök
dediğinde döktünüz, döğüş dediğinde dövüştünüz, havla dediğinde havladınız.”
[7]
“Kural
olarak bugüne kadar, Amerikan’ın stratejisi, önderlerimizi eteğinin etrafında
toplamak, parayla, prestijle, övgüyle kandırarak, onlara ne söyleyeceklerini
telkin etmek oldu. Ve onlar da bize her zaman azınlık olduğumuzu, hiç şansımız
olmadığını, mücadelemizi uysallık ve dikkatle yürütmemizi söylüyorlar. Yoksa
zarar görür, harcanırmışız. Yutmuyoruz artık.” [6]
“Köle
sahiplerinin o dönemlerde iki tür kölesi vardı: Tarladaki zenci ve tarla
zencilerini de kontrol eden hizmetkar zenci (Tom Amca’lar). Hizmetkar zenci
patronuyla birlikte yaşardı. Güzel giyinir, güzel yerdi onun artıklarını. Tavan
arasında ya da bodrumda yaşardı. Fakat patronunun yakınında ve patronunu onun
kendisini sevdiğinden çok severdi. Patronunun evi için kendi canını verebilirdi
patronundan önce. O eski köle sahibinin bugün de modern Tom Amcaları var. Sizi,
beni kontrol altında tutan, bizi pasif kılan, barışçı kılan, uysal kılan,
bunlar yirminci yüzyıl Tom Amcalarıdır.” [6]
“FBI
(Amerikan Federal Soruşturma Bürosu) basını büyük bir maharetle ulusal sınırlar
içinde idare ederken, CİA bunu uluslararası düzeyde yapıyor. Bütün pisliklerini
basın aracılığıyla yapıyorlar. Gazetelerde bana ve size suçluymuşuz, hepimiz
ırkçıymışız, hapçı, ırz düşmanıymışız gibi hücum ederler. Eğer dikkatli olmazsanız,
gazeteler size zalimi sevdirebilir, mazlumdan nefret ettirebilir.” [6]
“Ve
siz birkaç saldırgan beyaz öldü diye ayağa kalktınız, çıldırmışsınız siz. Basın
aracığıyla, imaj yaratarak sizi kontrol altında tutarken, kitle katliamlarını
insancıl gösterebiliyor Amerika. Binlerce siyah insan öldürülüyor, kesiliyorken
yüreğinizde onlar için bir sızı duymuyorsunuz çünkü, kurban suçlu, suçlu
kurbanmış gibi gösteriliyor.” [6]
“Amerika
da siyahların üzerine köpeklerini saldırtan beyazlar, Afrika da Afrikalılarla
kaynaşabilmek için onlara gülümseyerek yaltaklanıyorlar. Ne garip bir komedi.”
[6]
“Kimse
bize dostumuzun kim, düşmanımızın kim olacağını göstermemeli.” [6]
“Üçyüz
yıl bu ülkede bir penny (kuruş) almadan karşılıksız çalıştık. Tek bir penny
almadan. Görüyorsunuz beyaz adam bu ülkenin ne kadar zengin olduğunu söylüyor,
fakat nasıl bu kadar zengin olabildiğini düşünmek istemiyor. Amerika zengin
oldu, çünkü onu siz zengin ettiniz.” [6]
“Dua
ediyorum ki Afrikalı kardeşlerimiz Avrupalı sömürgecilerden kendini
kurtardıktan sonra Amerikan dolarının kontrolüne girmesin, ağına yakalanmasın.
Amerikan ırkçılığının Amerikan dolarizmiyle yasallaşmasına izin vermeyin.” [6]
“Onların
hiçbiri kapitalist sisteme adapte olmuyorlar çünkü olamıyorlar. Çünkü
kapitalist olmak için bir başkasının kanını emebilecek yapıda olmak gerekir.
Bana bir kapitalist gösterin size bir kan emiciyi göstereyim. Kan emici
birinden başka bir şey olamaz kapitalist.” [6]
“Köleci
efendi bu dünyada kendi cennetinin tadını çıkarırken, zenciye öbür dünya
cennetine razı olmayı öğretmişti.” [8]
“Birinci
sınıf vatandaş olabilmenin tek yolu vardır. Bağımsız olmanın tek yolu var. Tek
yolu var özgür olmanın. O size verilmez, siz alırsınız onu. Size kimse vermez
adaleti, eşitliği. Erkekseniz siz alırsınız.” [8]
”Gerçekte
ırkçı olan Amerika’nın insanı değildir; beyazlardaki bu ırkçılık psikolojisini
büyüten, Amerika’nın politik, ekonomik ve toplumsal atmosferidir doğrudan
doğruya.” [8]
“Amerika’nın
İslam’ı tanıması gerekir, çünkü Amerika’yı başındaki ırk belasından temelli
olarak kurtarabilecek tek şey İslam Dini’dir.” [8]
“Ve,
Amerika’nın bünyesine uğursuz bir kurt gibi giren ırkçılık kanserinin kökünü
kurutabilecek bir gerçeğin mayasını tutturmuş olarak, fersiz de olsa bir ışık
bırakarak ölürsem, ne mutlu bana. Bu takdirde, şan Allah’a özgüdür. Benim olan
tek şeyse, günahlarımdır.” [8]
“Benim
yolumdan yürümek ve harekete katılmak isteyenler, gerçek anlamda özgürlüğe
kavuşmadan önce hapishaneye, hastaneye ve kabristana gitmeyi göze almak
zorundadır.” [8]
“Ancak
zifiri bir karanlıktan sonra, pırıl pırıl bir aydınlık çöker ortalığa; ancak
katlanılmış çileler döneminin kapanmasından sonra, çılgınca bir sevinç dönemi
açılabilir; ancak tutsaklıktan ve zindandan sonra özgürlüğün en tatlı
meyvelerine kavuşabilir insan.” [8]
Dünyaya
gözlerimi açtığım o yıl, o gözlerini kapatmıştı dünyaya. Kurşunlar yuva
yapmıştı o sımsıcak yüreğinde. Yüzünü “yalancı dünya”dan “öte dünya”ya, asıl
yurduna, yuvasına dönmüştü, özgürdü artık. Rabbimiz günahlarını affetsin, razı
olduğu kulları arasına dahil etsin seni ey YUVAYA DÖNEN OĞUL.
DİPNOTLAR
*Omo Wale: Nijerya dilinde “Yuvaya dönen oğul”
demek.
Film tavsiyesi (biyografi); Film adı: Malcolm X,
Oyuncu: Denzel Washington, Yönetmen: Spike Lee, 1992 yapımı; Hikaye: The
Autobiography of Malcolm X, Alex Haley
[6]. Malcolm X konuşuyor, George Breitman, Nehir
yay., İstanbul, 1986.
[7]. Malcolm X-eylemin öteki yüzü-, Andrew Young,
Esra yay., 2. baskı, Konya.
[8]. Malcolm X, Alex Haley, İnsan yay., 3. baskı,
İstanbul, 1993.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder