‘HALK ÜNİVERSİTESİ’ ÖĞRETİM ÜYELERİYLE SÖYLEŞİ -5- KONUK: SÜLEYMAN ARSLANTAŞ

Merhaba, Süleyman (Arslantaş) abi, benim ve seksenli yıllarda fikri zikri teşekkül eden dindar ve özellikle tırnak içinde “İslamcı-ve hatta radikal” gençler için ziyaret edilip danışılan, sözüne sohbetine kulak verilen, söylemleri ve yazıları dikkatle takip edilen “abilerimiz”den biriydi. Onun Ankara Demetevler’deki kuyumcu dükkânı uğrak yerlerimizden biriydi. Bir yandan her türlü kitabı harıl harıl okuyor, abilerimizin sohbetlerine, derslerine, sempozyumlarına katılıyor, onların dergilerdeki yazılarını takip ediyor, soruyor, sorguluyorduk. Rol modellerimiz (en azından benim için) başta merhum Ercümend Özkan olmak üzere bu abilerimizdi. Ankara’lı olduğum, üniversite ve ihtisas yıllarım Ankara’da geçtiği için rahmetli Ercümend abi gibi Süleyman abiyle de tanışıklığım, irtibatım fazladır ve ikisinin yeri de benim nezdimde diğer abilerden ayrı, farklı ve özeldir. Kendisiyle uzun yıllar başında bulunduğu ‘Mahrumlarla Ekonomik ve Kültürel Dayanışma Vakfı’ salonunda bir saati aşan bir özel ve önemli bir söyleşi gerçekleştirdim. Bazı konularda kendilerinden farklı düşünsem, görüşlerine katılmasam da ömrünün, mesaisinin, imkanlarının önemli bir kısmını inandığı ve yaşadığı bir davaya (İslam’a) adayan bu insanların hayatımızda ayrı bir yeri ve değeri olduğunu düşünüyorum. Söyleşi sırasında Süleyman abi her ne kadar “ben ilim sahibi, alim filan değilim” dese de, ben ne onun ne de başta Ercümend abi olmak üzere hiçbirinin -muvahhid ön eki olsa bile- bir aktivist olmadıklarını, hepsinin mü’min, müslüman, mücahid ve her konuda olmasa bile belirli alanlarda bir “muallim, ilim ehli” olduklarını biliyor ve takdir ediyorum. İlgiyle izleyeceğinizi ve beğeneceğinizi umuyorum. Videoyu başkalarıyla da paylaşır ve kanalıma abone olursanız sevinirim. İyi seyirler.
İrfan Yalçınkaya

https://www.youtube.com/watch?v=72CmigrfJjY